Mitoloji Sözlüğü

Mitoloji Sözlüğü – (K) / 2

Mitoloji Sözlüğü – (K) / 2

Mitoloji Sözlüğü (K)   Kerkop’lar – Okeanos’un kızlarından Theia’nın iki oğluna verilen ad. Bu iki iri cesseli, korkunç haydut, bir gün Herakles’i yol kenarında uyurken buldular. Akılları sıra onu çalmak istediler. Kahraman uyanınca onların her birini, kocaman bir sopanın birer ucuna ayaklarından bağladı, omzuna aldı, yürüdü gitti. Zeus da bu iki haydutun davranışını beğenmedi, onları […]

Mitoloji Sözlüğü – (L)

Mitoloji Sözlüğü – (L)

Mitoloji Sözlüğü   Labyrinthos – Eski zamanlarda yapılan yolları gayet dolaşık, girilince içinden çıkılması imkansız gibi olan yer altı binaları. En eskisi Mısır’daydı. Heredotos’a göre on iki Kralın ancak yaptırabildiği bu muazzam eserin üç bin dairesi vardı. Daidalos’un Girit’de yaptığı, Labyrinthos ile; Limni adasında, yüzeli sütun üzerinde dönen Labyrinthos da meşhurdu.   Ladda – Amphion’un […]

Mitoloji Sözlüğü – (M)

Mitoloji Sözlüğü – (M)

Mitoloji Sözlüğü (M)   Madon – Bir tellal. Odysseus’un sarayında ölümden zor kurtuldu.   Maia – Atlas ile Pleione’nin kızı. Zeus ona gönül vermişti. Kylleni dağında onunla evlendi ve Maia, Hermes’e ana oldu.   Mainad’lar – Dionysos’un yanında gezen Bakkha’lar. (Lat. Meaned’ler)   Maria – Erigone’nin sadık köpeği, hanımının ölüsünün başından ayrılmadı, o da orada […]

Mitoloji Sözlüğü – (N)

Mitoloji Sözlüğü – (N)

Mitoloji Sözlüğü (N)   Naiad’lar – Çeşmelerin, kaynakların, derelerin Nymphe (peri)lerine verilen ad. Çok güzel birer kız olan Naiad’lar da, insanlar gibi faniydiler. Çeşmelerin, göllerin, bazen bir, bazen de birkaç tane perisi olurdu. Bunları Zeus7un kızları sayanlar olduğu gibi, Okeanos7un kızları olduğunu söyleyenler de vardır.   Naksos – Bir ada. Poseidon Amphitrite’yi,bu adada kızkardeşleri Nereid’ler […]

Mitoloji Sözlüğü – (O)

Mitoloji Sözlüğü – (O)

Mitoloji Sözlüğü (O)   Odysseus – Meşhur Yunan kahramanı. İthaka kralı. Laertes ile Antikleia’nın oğlu. Çok zeki bir adamdı, düşmanlarını zekası ve kurnazlığı ile yendi. Penelope ile evlendiği sıralarda Troia savaşı başlayınca savaşa gitmemek için çeşitli bahaneler ileri sürdü ancak savaşa gitmek zorunda kaldı. Tahta at fikride Odysseus’a aitti. Zeka Tanrıçası tarafından çok sevilen kahraman […]

Mitoloji Sözlüğü – (P)

Mitoloji Sözlüğü – (P)

Mitoloji Sözlüğü (P)   Paian – Felaketi uzaklaştıran, selamet getiren, iyi eden Tanrı.   Palaimon – İo’nun oğlu bir deniz Tanrısı. Gemicilerin koruyucusuydu.   Palamedes – Nauplios ile Klymene’nin oğlu. Odysseus tarafından öldürüldü.   Pales – Romalıların koyun sürülerini koruyucusu olduğuna inandıkları Tanrı.   Pallas – Zeka Tanrıçasının bir diğer adı.   Panakeia – Asklepios […]

Mitoloji Sözlüğü – (R)

Mitoloji Sözlüğü – (R)

Mitoloji Sözlüğü (R)   Raros – Karnaos’un oğlu. Triptolemos’un babası. Eleusis de Raros vadisine adını verdi.   Remus – Romulus’un ikiz kardeşi, Mars ile Rea Silvanın oğlu, Roma şehrinin kuruluşunda önemli bir yeri vardır.   Rhakios – Giritli bir kahraman, Lebes’in oğlu. Manto ile evlenmişti.   Rhadamantys– Cehennemlerde bulunan meşhur bir yargıç. Zeus ile Europa’nın […]

Mitoloji Sözlüğü – (S)

Mitoloji Sözlüğü – (S)

Mitoloji Sözlüğü (S)   Sabazios – Phyrygia’lıların inandıkları bir Tanrı. Zeus ile Persophene’in oğlu. Dianysos gibi insanlara bağ, bahçe yapmayı, öküz yetiştirmeyi öğretti.   Sagaris – Kral Midas’ın oğlu. Tanrıça Kybele’ye hürmette kusur ettiği için Tanrıça onun aklını başından aldı ve Sagaris kendini Kserabates ırmağına attı. O günden sonra bu nehrin adı Sangarios oldu (Bugünkü […]

Mitoloji Sözlüğü – (T-U)

Mitoloji Sözlüğü – (T-U)

Mitoloji Sözlüğü (T-U)   Talos – Girit adasını beklemekle görevlendirilmiş tunç vücutlu dev. Bir yabancı gördüğünde hemen ateşin içine girer, kızıl kor haline gelir, sonra koşar yabancıyı kucaklar diri diri yakardı.   Talthybios – Agememnon’un habercilerinden biri.   Tanais – Okeanos ile Tethys’in oğlu, bugünkü Don nehrinin Tanrısı   Tantalos – Batı Anadoluda Lydia kralı. […]

Mitoloji Sözlüğü – (V-Y-Z)

Mitoloji Sözlüğü – (V-Y-Z)

Mitoloji Sözlüğü (V-Y-Z)   Vagitanos – Çocukların bağırmalarını ve ağlamalarını idare eden Tanrı.   Vakana – Kırlarda sayfiyelerde dinlenen, istrahat edenleri koruyan Tanrı.   Velovis – Bir roma Tanrısı. Yer altı Tanrılarından sayılmakta, volkanlar ve balıkları bunun idare ettiğine inanılır.   Venüs – Güzellikve aşk Tanrıçası Aphrodite’in bir diğer adı.   Vesper – Hesperos’un latince […]

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü (Görüntülemek istediğiniz başlığa dokunun.) (A-B Harfi) (C-D Harfi) (E Harfi) (F-G Harfi) (H Harfi) (I-İ Harfi) (K-L Harfi) (M Harfi) (N Harfi) (R Harfi) (S-Ş Harfi) (T Harfi) (U-Ü Harfi) (V-Y Harfi) (Z – Harfi) Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (A-B Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (A-B Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü (A-B Harfi) ÂBÂ VÜ ECDAD: Babalar, dedeler, atalar. ABÂ: Bazı dervişlerin ve ilmiye mensuplarının giydikleri yünden yapılmış bir giysi. ABD: Kul, köle, mahlûk. Tasavvufta kâmil Müslüman. ABD-İ MEMLUK: Kul, köle. ABES: Boş, saçma. ÂB-I HAYAT: Hayat suyu, içene ebedî hayat veren efsanevî su. ÂBİR-İ SEBÎL: Yolda giden yolcu. ACÂİB VE GARÂİB: Anlaşılmaz […]

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (C-D Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (C-D Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü (C-D Harfi) CÂFÎ: Cefâ çektiren, eziyet eden. CÂH: İtibar, makam, mevki. CÂHİLİYYE: Kelime olarak cahilliğe ait mânâsına gelir. Terim olarak İslâmiyetten önceki putperest dönemi ifade eder. CAHÎM: Cehennem. CÂİL: “Ceale” kökünden yaratıcı, yapıcı. CÂİLU’N-NÛR: Nûr’un yaratıcısı. CÂİZE: Armağan, övücü şiirleri için eskiden şairlere devlet büyükleri veya aşiret büyükleri tarafından verilen para veya […]

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (E Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (E Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü (E Harfi) EAMM: Daha geniş, pek şümullü, en umumî. EÂZIM: Büyükler, ulu kişiler. EB: Baba, ata. EBB: Kuru ot, taze ot. Mera, otlak, çayır. EBEDÂ: Ebedî olarak, ebediyyen. EBEDÎ: Devamı, sonu olmayan. Ezelînin zıddı. EBED-ŞÜMÛL: Ebedî içine alan. EBEVEYN: Ana-baba. EBRÂR: İyiler. EBSÂR: “Basar”ın çoğulu. Gözler, görme hassaları. EBTER: 1. Eksik, tamamlanmamış. […]

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (F-G Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (F-G Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü (F-G Harfi) FÂCİR: 1. Fücûr sahibi, fena huylu. günahkâr. FÂDIL-FÂZIL: Faziletli, fazilet sahibi, erdemli. FADL-FAZL: İyilik, fazilet, erdem. FAHR: Övgü, şeref, böbürlenme. FAHR-İ KÂİNAT: Kâinatın övgüsü, şerefi; Hz. Peygamber (s.a.v.) FAHŞÂ: 1. Meşru olmayan cinsel ilişki, fuhuş. 2. Zekatı az verme, tamahkârlık. 3. Akla ve ahlâka uygun olmayan söz ve iş. FÂİL: […]

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (H Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (H Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü (H Harfi) HABÂİS: Kötülükler, kötü şeyler. HABÂSET: Kötülük, alçaklık, fenalık. HABB-HABBE: 1. Tane, tohum, 2. Parça. HABER-İ SÂDIK: 1. Doğru haber. 2. Peygamberimizin sözü, hadis. HABÎB: Sevgili, dost. HABİB-İ HÜDÂ: (Hüdâ’nın sevgilisi); Hz. Muhammed (s.a.v.). HABÎB-İ KİBRİYA: Kibriyanın sevgilisi. Hz. Muhammed (s.a.v.). HABİBULLAH: (Allah‘ın sevgilisi); Hz. Muhammed (s.a.v.). HABÎS: Kötü, alçak, pis. […]

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (I-İ Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (I-İ Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü (I-İ Harfi) ICL: Dana, sığır yavrusu. IDLÂL: Saptırma, azıtma. ISLAH: Düzeltme ve imâr etme. ISLAHAT: Düzeltmeler, tashihler, iyi hale getirme, mükemmelleştirme. ISTIFÂ: Seçme, ayıklama, süzme. ITLÂK: 1. Salıverme. 2. Boşama. 3. Soyutlama, söyleme, kullanma. ITNÂB: Konuşurken fazla tafsilât vermek, sözü gereğinden fazla uzatmak. IYÂN: Âşikâr, belli. IZTIRÂRÎ: Mecburiyet altında olan. İBÂD: Kullar. […]

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (K-L Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (K-L Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü (K-L Harfi) KABİH-KABİHA: Çirkin, yakışıksız, fena, ayıp. KÂBİL: 1. Kabul eden, kabul edici. 2. Olan, olabilir. KABİLİYET: Anlama, anlayış, kabul edebilirlik, alabilirlik. KABİR: Mezar, ölünün gömüldüğü yer. KABZ: 1. El ile tutma, avuç içine alma, kavrama. 2. Bir malı teslim alma. 3. Peklik, kabız. KABZA: 1. Tutacak, tutanak yeri, sap. 2. Bir […]

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (M Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (M Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü (M Harfi)   MAA: Beraber, birlikte. MAAD: 1. Dönüp gidilecek yer. 2. Ahiret. 3. Dönüş, geri gidiş. 4.Dünya’dan sonraki hayat. 5. Gaye, amaç, ulaşılacak yer. MAA-HÂZA: Bununla beraber, bununla birlikte MAAMÂFİH: Bununla beraber. MAASÎ: Âsilikler, isyanlar, günahlar. MAAZALLAH: Allah korusun, Allah saklasın. MABA’D-TABİA: Fizikötesi, metafizik. MA’BUD: Kendine ibadet olunan, tapılan, Allah. MÂCİN: […]

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (N Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü – (N Harfi)

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü (N Harfi) NÂÇÂR: Çaresiz, elinden iş gelmeyen, mecbur kalmış olan. NÂDİM: Nedamet etmiş, pişman olmuş. NÂDİR: Ender bulunur. NAFAKA: Yiyecek parası, geçim için gerekli olan şey. NÂFİ: 1. Faydalı, şifalı. 2. Esma-ı hüsnadan bir ad. NÂFİLE: Yapılması farz ve vacip olmayan ibadetler. NÂİB: Birinin yerine geçen, vekil. NAKÎB: 1. Vekil, bir kavim […]

Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)