Deyimlerin Anlamsal Özellikleri

Deyimlerin Anlamsal Özellikleri


Deyimler genellikle benzer durumları kısa ve öz bir biçimde anlatmak için kullanılır. Deyimler, ders verme amacıyla kullanılmaz.

Deyimin gerçek anlamından hareketle asıl anlatılmak istenen anlama ulaşılabilir. “Ayak diremek”, ayaklarını engel olarak kullanmaktır, mecazi olarak da inatçılık etmektir.Her iki anlam ında bir bağ kurulabilir.

– Atasözü Farkı
Atasözlerinin tamamı cümle şeklindedir, oysa deyimler genellikle söz öbeği biçimindedir.

Akla karayı seçmek (deyim)
su ile değirmen dönmez. (atasözü)

Atasözleri genele hitap ederken, deyim belirli bir durum veya varlık için kullanılır.

Yalnız taştan duvar olmaz. (atasözü)
Taşı gediğine koymak (deyim)

Atasözü açık veya gizli öğüt verir, toplumun ve doğanın gerçeklerini öğretmeye çalışır; deyim ise kişinin durumunu yansıtır, öğüt vermez.

Ağzını yoklamak (deyim)
Su testisi su yolunda kırılır. (atasözü)
Bin bilsen de bir bilene danış. (atasözü)

  • Deyimler kullanıldığı cümleye göre çekim eki alabilir.Atasözlerinde böyle bir durum söz konusu değildir
  • Akla karayı seçtim. (deyim)
    Akla karayı seçti. (deyim)
    Akla karayı seçtiler.(deyim)

    Örnek:
    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yerinde kullanılmamış bir deyim vardır?

    A) Kadın, durmadan ağlıyor, bir yandan da; “İçim yanıyor dostlar!” diye bağırıyordu.
    B) Olay yerinde, herkes telaş içindeyken o kılını bile kıpırdatmıyordu.
    C) Odacı Halil Efendi, yeni müdür için: “Canı tez birine benziyor.” dedi.
    D) Ev sahibi, konuklarına bakıp: “Bu ne şıklık böyle!” deyince, Ayşe üstüne alındı.
    E) Görüşüne başvurduğu herkes, onun, sözünün eri bir kişi olduğunu söylüyordu.

    Çözüm:
    D seçeneğinde “üstüne alınmak” deyimi doğru kullanılmamı
    ştır. Bu deyim alınganlık göstermek anlamına gelir. Halbuki
    kendisine iltifat edinilen Ayşe'nin üstüne alınacağı bir
    şey yoktur.

    Yanıt B

    Örnek 2:
    Ozanın ilk şiir kitabını bunca yıl ertelemesinin nedeni, gizlenmeyi seven bir kişiliğinin olmasından çok, yazdıklarını kolay kolay beğenmeyen, kusursuzu arayan biri olmasıydı sanıyorum.Kendisinden böyle söz edilen bir sanatçı aşağıdaki deyimlerden hangisiyle nitelendirilebilir?

    A) İğneyle kuyu kazan
    B) İşi başından aşkın olan
    C) İşine dört elle sarılan
    D) İşini sağlama bağlayan
    E) İnce eleyip sık dokuyan

    Çözüm:
    Cümledeki sanatçı kusursuzu aradığına kolay kolay be-
    ğenmediğine göre, o “ince eleyip sık dokumak” deyimiyle
    nitelendirilebilir.

    Yanıt E

    Örnek 3:
    Aşağıdakilerin hangisinde ikinci cümle birinci cümlede kullanılan deyimin anlamını içermez?

    A) İş inada binmeseydi böyle çalışmazdı.Onun kendisine yardımcı olacağını, güçlük çıkarmayacağını anlamıştı.
    B) O her işten yüzünün akıyla çıkmıştır.Bu işi de eksiksiz olarak ve başarıyla tamamladı.
    C) Sen hiç merak etme o işini bilir.O, nereden, nasıl yarar sağlayacağını çok iyi hesaplar.
    D) Sonunda o da işin içinden sıyrıldı.Bu karışık işten kendini kurtardı.
    E) Canını dişine takıp işini bitirmeye çalıştı.Verilen görevi başarmak için her türlü tehlike ve sıkıntıyı göze aldı.

    Çözüm:
    A daki “iş inada binmek” deyiminin ikinci cümlede açıklaması
    verilmemiştir. diğer seçeneklerdeki deyimler, ikinci
    cümlelerde açıklanmıştır.

    Yanıt A

    bahar yayınevi uyarı
    Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
    YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

    Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)