Türk Edebiyatında Tiyatro Türü (Tarihi Gelişimi ve Önemli Temsilcileri)

Tiyatro Türünün Özellikleri
(Tarihi Gelişimi ve Temsilcileri)

https://www.bilgicik.com/resimler/ogrenci.jpg

Tiyatro, sahne eseri (oyun), eserin oynanma sanatı ve oyunun oynandığı yer anlamlarına gelmektedir. Trajedi, komedi, dram gibi sahnelenme amacıyla kaleme alınan edebî türlerin hepsine birden tiyatro dendiği gibi, bu türlerde verilen eserlerin oyuncular tarafından sahnede canlandırılması sanatına ve sahnelenme mekânına da tiyatro denmektedir.

 

Tiyatro, dış gerçeklikte yaşanılan bireysel ve sosyal hayatın küçük bir minyatürünün yeniden kurgulanarak, belirlenen yer ve zamanda, belli bir amaca uygun olarak yeniden yaşatılması sanatıdır. Bir diğer ifadeyle dramatik bir tür olarak, İnsanların bireysel ve sosyal hayatlarıyla ilgili olay ve olguları gerçeğe uygun olarak kurmaca canlı bir yaşantı halinde sahnelenmesi demektir.

 

Batılı anlamda tiyatro, Türkiye’ye ilk olarak Tanzimat döneminde girmiştir. Türkiye’de batılı anlamda ilk tiyatro eseri Şinasi ‘nin Şair Evlenmesi (1859)’dir.

 

Tiyatronun iki anlamı vardır: Birincisi, dram, komedi, vodvil gibi yazılı eserin oynandığı yer; ikincisi, bu eserleri sahnede oynama sanatı. Sahnede canlandırılmak üzere yazılmış eserlerin ortak adı olarak da kullanılmaktadır.Anı Mektup Biyografi Günlük Roman Tiyatro Fıkra Röportaj Makale Eleştiri Haber Yazısı Deneme Gezi Yazısı Söyleşi

 

Tiyatro eserlerinde hem yazarın hem de oyuncuların izleyenler üzerinde etkisi çoktur. Sanatlı yazı türleri içinde yazımı en zor olanı, izleyiciye ulaşmak için en çok emek isteyeni tiyatrodur. Öykü ya da roman yazarı gibi tiyatro yazarı da yaşanmış ya da yaşanabilecek olayları anlatır, fakat oynanmak için yazar. Tiyatro eserinin bir okuyucu kitlesi vardır, bir de izleyici kitlesi vardır. Güzel sanatlar içinde en canlı olanıdır, çünkü edebiyat, konuşma, haretet, müzik, dans, mimarlık, giyim ve makyaj gibi güzel sanatların birçoğu tiyatroda buluşur. Yönetmenin topladığı bu güçlü ekip ilk günden, son sahneye dek ortak ilkelerle çalışırlar.

 

Tiyatronun doğuş nedeninin yine dini amaçlı olduğu sanılmaktadır. En eski tapınma eylemlerinin, zaman içerisinde değişerek ve gelişerek, gerçek yaşama benzetilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bir başka teze göre; konuşmanın çok ilkel, sınırlı olduğu dönemlerde, insanların birbirberiyle anlaşmak için olayları yinelemeye çalışarak aktarma yöntemlerinden doğmuştur.

 

Konuyu işleyişi bakımından üç türlü tiyatro eseri vardır. Birincisi kurallı bir anlatımı olan, izleyicide acıma ve korku uyandıran tragedi, ikincisi olayların gülünç yanlarını ortaya koyan komedi , üçüncüsü yaşamı hem acıklı hem de güldürücü olayları ile olduğu gibi aktaran dramdır.

 

Tiyatro yazarı, okuyucuya yaşamdan bir sanal kesit sunmakla kalmaz, olayları oyuna dönüştürerek sanallığını sahnede de sürdürür. Yapı olarak sanki iç içe birçok öyküden kurulmuştur. Eser, hem görme hem duyma duyularını etkileyerek iletisine anında tepki alır. Uzun plânlı yazılardır. Tiyatro eseri; yazar, oyuncu, sahne, izleyici dörtgenine göre yazılır. Bunun için tiyatro eserleri hem söz hem eylem sanatıdır. Tiyatro eserinin okuyucu kitlesinden çok izleyici kitlesi vardır.

 

Ana sınıfından üniversiteye kadar bütün öğretim kurumlarında öğrencilere duygu eğitimi verebilmek, toplum kurallarını ö ğretmek, toplu çalışma alışkanlıklarını geliştirmek için en iyi yol tiyatro çalışmalarıdır. Bu yüzden oyun, monolog, skeç, gibi uygulamalar sergilenir.

 

Tiyatronun ögeleri; kişiler, olay ya da durum, yer, zaman, oyuncular, izleyicilerdir.

 

• Kişiler: Tiyatro eserinde kişi sayısı konuya göre değişir. Tiyatronun konusu olan olay, bir kişinin ya da grubun başından geçer. Kişiler olayla ilgilerine göre; birinci derecede ve ikinci derecede önemli kişiler diye ikiye ayrılır. Tiyatro yazarı kişileri doğal ve toplumsal çevre içinde verir; onları çevresinden soyutlamaz. Tip ya da karekterler çizer. Yazar, kişilerin giyimkuşam bilgilerini eserinin başında betimlemeyle verir. Kimi tiyatro eserlerinde olay hayvanların başından geçmiş gibi gösterilir. Bu kez oyuncular hayvanların rolünü oynamaya çalışırlar. Bu eserlerdeki ikinci dereceden kişiler içinde yine hem insan hem de hayvan bulunabilir. Tiyatro eserinde kimi zaman bir de anlatıcı kişi bulunur. Bu kişi anlatıcı rolüyle ara ara sahneye çıkarak olayların gelişmesi üzerinde bilgiler verir.

 

• Olay ya da Durum: Tiyatro hem söz hem eylem sanatıdır. Tiyatro eserini oluşturan diğer ögeler bu iki niteliğe göre biçimlenir. İnsan başına gelebilecek her türlü olay, insanın karşılaşabileceği her durum tiyatro eserinin konusu olabilir. Konu, kahramanının kendisiyle ya da çevresiyle çatışmasından doğar. Oyun yine kahramanın eyleme dönüşmüş beğenme, istek, özlem, tutku, öfke,
korku… gibi duygularından, destek alarak gelişir, sonuca ulaşır. Tiyatro eserinde olay plânı üç bölümdür: Serim, düğüm, çözüm. Bunlar genellikle iki perde olarak sunulur.

 

Serim: Oyundaki olaya giriştir. Oyunun en önemli bölümüdür. İzleyiciler bu bölümde olayın geçtiği yer ile kişiler hakkında bilgi sahibi olurlar. Kişinin kendisiyle ve çevresiyle yaşadığı çatışma sergilenir. İzleyici düğüm noktasına hazır duruma getirilir.

 

Düğüm : Oyunda duygu çatışmalarının yoğunlaştığı, dolaşık olayların üst üste geldiği, çıkmazların sergilendiği bölümdür. İzleyicinin merakı bu bölümde doruğa ulaşırken, olay kahramanları karar sürecini yaşarlar.

 

Çözüm : Oyunun bitiş bölümüdür. Son bir olay ile oyun bitirilir. Bu bölümde izleyicilerin kafasındaki bütün soru işaretleri cevabını bulmalıdır. İzleyici üzerindeki son etki çok önemli olduğu için çözüm bölümü ya bir sürprizle ya bir konuşmayla ya da etkili bir cümle ile bitirilir.

 

• Yer: Tiyatro eserinde olayın geçtiği yer sahnede dekor ile canlandırılır. Dekor, çevreyi sahnede canlandıran eşya ve nesnelerin bütünüdür. Konunun gerektirdiği biçimde, sahnede oyuncunun dekor gereği kullandığı eşyalara aksesuar denir.

 

• Zaman: Tiyatro eserinde zamanın veriliş biçimi yazarın isteğine bağlıdır.Yazar; kronolojik zaman, düğümden başlatılan zaman, sonuçtan başlatılan zaman,.düzensiz zaman anlatımlarından birini seçer.

 

• Oyuncular: Tiyatro eserinin en önemli özelliği dramatik yapısının olmasıdır. Olaylar sahnede canlandırılacak özellikte yazılır. Bu olayları sahnede canlandırmaya rol yapma denir. Rol yapan erkek ise aktör, bayan ise aktris denir. Günümüzde her ikisi için de oyuncu terimi daha çok kullanılmaktadır. Oyuncular canlandırdıkları kişiliğe uymak için makyaj yaparlar. Rollerine uygun kos
tüm giyerler.

 

• İzleyiciler: Tiyatroda izyeyici çok önemlidir. İzleyicisi olmayacak tiyatroyu yazmaya da oynamaya da gerek yoktur. Tiyatronun başarısı izleyicisiyle ölçülür. İzleyici olmanın getirdiği sorumluluklar vardır, her izleyici bunları bilmelidir. İzleyici olmak , bilet parasını vererek sahnenin karşısına oturmaktan öte bir şeydir.

 

Tiyatro izleyicisi, oyun başlamadan yerine oturmuş olmalıdır. Oyun bitmeden ayrılmamalıdır. Oyun sırasında yanındaki ile konuşarak, kabuklu yemiş yiyerek çevresini rahatsız etmemelidir. Alkışı gerekli yerlerde yapmalıdır. Çok sık alkış sahnedeki oyuncuları rahatsız eder. Oyun bitince alkışlamak en iyisidir. Önündekini, arkasındakini rahatsız edecek biçimde oturmamalıdır.
Tiyatro eserinde kullanılan anlatım yolları nelerdir?

 

Tiyatro eserinde, anlatım baştan sona karşılıklı konuşmadır. Betimleme daha çok yer, dekor, karakter tasvirlerinin yapıldığı perde başlarında ya da parantez içlerinde yapılır. Karşılıklı konuşmalar arasında parantez içinde kısaca betimleme yapılır. Açıklama ve tartışma kişilerin konuşmalarının içine yerleştirilir

 

Tiyatro eserinin yazımında diğer yazı türleri de kullanılmaktadır. Öykü ve romanlar tiyatro eseri gibi yeniden yazılarak sahnelenebilir. Sözgelimi günlük, anı, mektup gibi yazı türlerinden biriyle yazılabileceği gibi, birkaçının karması biçiminde de yazılabilir.

 

Tiyatro eserini yazmak için söz ustalığının yanısıra sahne tekniğini de bilmek gerekir; çünkü söz ile hareketin uyumlu olması önemlidir. Yazar yalnız toplumu ve olayları gözlemez, tiyatro dünyasını da gözler. Eserini döneminin sahne olanaklarını göz önünde bulundurarak yazar. Tiyatro eseri yazmanın bir iki teknik bilgi dı şında pek kuralı da yoktur, denilebilir. Artık yazarlar kendi kurallarının, kural koyucusudurlar. Yalnız, tiyatro yazarı tiplemelerini gerçeğe uygun yapmalıdır.

 

Tiyatro eserinin belirleyici özellikleri nelerdir?
• Olay plânlı yazılardır.
• Olay, konuşmaya dayalı olarak aktarılır.
• Yazar anlattığı olayları dekoru, kostümü, aksesuarı bir mantık çerçevesinde birleştirebilmelidir.
• Tiyatro eserleri konuşma diline en yakın eserlerdir. Bu nedenle uzun cümle kullanılmamalıdır.

Kaynak: http://www.aof.edu.tr/

 


…İlgili Bağlantılar…

» Anı Türü » Mektup Türü » Biyografi Türü » Günlük Türü
» Roman Türü » Tiyatro Türü » Fıkra Türü » Röportaj Türü
» Makale Türü » Eleştiri Türü » Haber Yazısı Türü » Deneme Türü
» Gezi Yazısı Türü » Söyleşi Türü  

 

Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)