Hz. Ãmer ve Hamzaânın Müslüman OluÅu
a) Hz. Hamza'nın Müslüman Olması
Hamza, Peygamberimizin amcalarındandır. Süveybe'den O da emdiÄi için, Rasûlullah (s.a.s.) ile süt kardeÅtir. Mekke Devri'nin 6'ıncı (616 M.) yılında Müslüman olmuÅtur.
peygamberimiz bir gün “Safâ” tepesinde otururken yanından Ebû Cehil geçti. Rasûlullah (s.a.s.)'e çirkin sözlerle hakarette bulundu. Peygamberimiz hiç bir karÅılık vermedi.
Hamza o gün ava gitmiÅti. DönüÅünde, bir câriye, olayı Hamza'ya anlattı. Hamza henüz Müslüman olmamıÅtı. YeÄenine hakaret edilmesine dayanamadı, silahını çıkarmadan, derhal KureyÅin toplantı yerine gitti. “KardeÅimin oÄluna hakaret eden sen misin?” diyerek yayı ile Ebû Cehil'in kafasına vurup yaraladı. Ebû Cehil, “Hamza Müslüman oluverir” korkusu ile ses çıkarmadı. (87) Ebû Cehil'den, Peygamberimize yaptıÄı hakaretin öcünü alan Hamza, Rasûlullah (s.a.s.)'e giderek O'nu teselli etmek istedi. Rasûlullah (s.a.s.)'in ancak imân etmesi ile memnûn olacaÄını söylemesi üzerine, Åehâdet getirip Müslüman oldu.(88)
Hz. Hamza son derece cesûr, kuvvetli, gözünü budaktan sakınmaz bir kiÅiydi. Kendisinden üç gün sonra da Ãmer Müslüman oldu. Bu ikisinin Müslüman olmalarıyla, Müslümanlar büyük destek buldular.
b) Hz. Ãmer'in Müslüman Olması
Hz. Hamza'nın İslâm'ı kabûlü, Müslümanları sevindirmiÅ fakat müÅrikleri telaÅlandırmıÅtı. KureyÅ ileri gelenleri “Dârü'n-Nedve” de toplandılar. “Bunlar gittikce çoÄalıp kuvvetleniyorlar, çabuk çâresine bakmazsak, ileride önünü alamayacaÄımız tehlikeler doÄar… Buna kesin çâre bulmalayız” dediler. ÃeÅitli teklifler ortaya atıldı.
Ebû Cehil:
“-Muhammed (s.a.s.)'i öldürmekten baÅka çıkar yol yok. Bu iÅi yapana Åu kadar deve ve altın verelim,” deyince Ãmer ayaÄa kalktı:
“-Bu iÅi ancak Hattâb oÄlu yapar”? dedi. Ãmer alkıÅlar arasında yola çıktı. Silahlarını kuÅanıp giderken yolda Abdullah oÄlu Nuaym'e rastladı. Nuaym:
“-Nereye böyle ya Ãmer”? diye sordu. Ãmer:
“-Araplar arasına ayrılık sokan Muhammed'in vücûdunu ortadan kaldırmaÄa”… diye cevâp verdi.
“-Ya Ãmer, sen çok zor bir iÅe kalkıÅmıÅsın. Müslümanlar Muhammed (s.a.s.)'in etrafında pervane gibi dönüyor, seni O'na yaklaÅtırmazlar. YapabildiÄini kabûl etsek, HâÅimoÄulları seni yaÅatmazlar”… dedi. Ãmer bu sözlere kızdı.
“-Yoksa sen de mi onlardansın”? diye çıkıÅtı. Nuaym:
“-Sen benden önce kendi yakınlarına bak. EniÅten Saîd ile kız kardeÅin Fâtıma Müslüman oldular,” dedi.
Ãmer buna hiç ihtimâl vermedi. Fakat içine düÅen Åüpheyi gidermek için, yolunu deÄiÅtirip doÄru eniÅtesi Saîd b. Zeyd'in evine vardı. Bu esnâda içeride Kur'ân-ı Kerîm okunuyordu. Ãmer, kapı önünde okunanları iÅitti.
Kapıyı kırarcasına vurdu.
İçerdekiler Ãmer'i görünce telaÅlandılar. Ãmer'in İslâm'a olan düÅmanlıÄını biliyorlardı. Hemen Kur'ân sahifesini sakladılar ve kapıyı açtılar. Ãmer:
-“Nedir o okuduÄunuz Åey”? diye baÄırdı. EniÅtesi:
-“Bir Åey yok”, diye cevap verdi. Ãmer:
-“İÅittiklerim doÄruymuÅ” diyerek, hiddetle eniÅtesinin üzerine atıldı. Araya giren kız kardeÅinin, bir tokatla yüzünü kan içinde bıraktı. Canı yanan kızkardeÅi Fâtıma:
-“Ya Ãmer, Allah'tan kork. Ben ve eÅim Müslüman olduk, bundan gurur duyuyoruz ve senden korkmuyoruz. Ãldürsen de dinimizden dönmeyiz”… dedi ve Åehâdet getirdi. Yüzü kan içindeki kız kardeÅinin bu hâli ve sözleri Ãmer'i sarstı, kalbinde bir yumuÅama baÅladı, âdeta yaptıklarına piÅmandı. OlduÄu yere oturdu:
-“Hele Åu okuduÄunuz Åeyi getirin, göreyim”, dedi. Kız kardeÅi Kur'ân-ı Kerîm sahifesini O'na verdi. Bu sahife “Tâ Hâ” veya “Hadîd” Sûresinin ilk âyetleriydi. Ãmer büyük bir ilgi ile sahifeyi okumaya baÅladı.
“Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allah'ı tesbîh ederler. Yegâne galip ve hikmet sahibi olan O'dur. Göklerin ve yerin hükümranlıÄı O'nundur, hem diriltir, hem öldürür. O her Åeye hakkıyla kâdirdir. O her Åeyden öncedir. Kendisinden sonra hiç bir Åeyin kalmayacaÄı Son'dur, varlıÄı aÅikârdır, gerçek mâhiyeti insan için gizlidir, O her Åeyi bilir”… (el- Hadîd Sûresi, 1-3)
Ãmer bu âyetleri okuduktan sonra derin bir düÅünceye daldı. Allah Kelâmı'nın yüksek mânâ ve fesâhati onun kalbine iÅlemiÅti. “Göklerde ve yerde olan Åeyler hepsi Allah'ın, bizim putlarımızın bir Åeyi yok…,” diye düÅündü. “Beni Rasûlullah (s.a.s.)'in yanına götürün” dedi O esnada Hz. Peygamber (s.a.s.) Safâ semtinde Erkâm'ın evindeydi.
Ãmer'in silahlı olarak geldiÄini gören Müslümanlar telaÅlandılar. Yalnızca, Hz. Hamza:
-İyilik için gelirse ne âlâ, aksi halde geleceÄi varsa, göreceÄi de var, telâÅa gerek yok… dedi. SaÄından ve solundan iki kiÅi tutarak Rasûlullah (s.a.s.)'in huzuruna götürdüler. Ãmer, Hz. Peygamber (s.a.s.)‘in önünde diz çökerek Åehâdet getirdi. Orada bulunanlar sevinçlerinden hep birden tekbir getirdiler. Safâ tepesinde yükselen “Allâhü Ekber” sadâsı ile Mekke ufuklarını çınlattılar.(89)
Ãmer:
-“Kaç kiÅiyiz”? diye sordu.
-“Seninle 40 olduk,” dediler. Ãmer:
-“O halde ne duruyoruz”? Hemen çıkalım, Harem-i Åerîf'e gidelim, dedi. Bütün Müslümanlar toplu halde Kâbe'ye gittiler.
KureyÅ, Dâru'n-Nedve'de sonucu merak içinde beklemekteydi. Müslümanların toplu halde Harem-i Åerîf'e ilerlediÄini görünce:
-“İÅte Ãmer, hepsini önüne katmıŠgetiriyor… ” dediler.
Ãmer KureyÅlileri görünce:
-“Beni bilen bilsin, bilmeyen öÄrensin, Ben Hattab oÄlu Ãmer'im. İÅte Müslüman oldum…” dedi ve Åehâdet getirdi. KureyÅliler ÅaÅkına döndüler. Her biri bir tarafa savuÅtu.
Müslümanlar ilk defa Harem-i Åerîfte saf olup topluca namaz kıldılar.(90)
Hamza ve Ãmer'in Müslüman olmalarıyla, İslâm'ın yayılması hız kazandı. Daha önce 6 yılda sayıları ancak 40 kiÅiye ulaÅabilmiÅken bir yıl sonra Müslümanların sayısı 300'ü geçmiÅ, bunlardan 90 kiÅi HabeÅistan'a hicret etmiÅti.
5- MÃÅRİKLERİN BOYKOT İLÃNI
a) Müslümanların Muhâsaraya Alınması (616 M.)
Mekke müÅrikleri, İslâm nûrunun sönmesi için , ellerinden gelen her Åeyi yaptılar. Alay, hakaret ve iÅkencenin her çeÅidini denediler. Bütün bunlar İslâm'ın yayılmasına, Müslümanların sayılarının günden güne artmasına engel olamıyordu.
Mekke Devri'nin 7'nci yılı (616 M.) Muharrem ayında KureyÅ ileri gelenlerinden 40 kiÅi Ebû Cehil'in baÅkanlıÄında toplandılar. HâÅim oÄullarıyla alıÅ-veriÅ yapmamaÄa, kız alıp-vermemeÄe, görüÅüp buluÅmamaÄa, ekonomik ve sosyal her türlü iliÅkiyi kesmeÄe karar verdiler. Bu kararı bir ahidnâme Åeklinde yazıp mühürlediler ve bir beze sararak Kâbe'nin içine astılar. Böylece Müslümanları canlarından bezdirip Hz. Peygamberin kendilerine teslim edileceÄini umdular. Karara aykırı hiç bir Åey yapmayacaklarına dâir yemin ederek karar hükümlerini müsâmahasız uygulamaÄa baÅladılar.(91)
Bu karardan sonra, Åurada-burada daÄınık halde olan bütün Müslümanlar Ebû Tâlib mahallesi'nde HâÅimî'lerle birleÅtiler. Ebû Leheb, HâÅimî'lerden olduÄu halde, müÅriklerle beraber oldu ve mahalleden çıktı. Ebû Tâlib, Müslüman olmadıÄı halde, Müslümanların baÅına geçti. Hz. Peygamber de üç yıldan beri ikamet etmekte olduÄu Erkâm'ın evinden, Ebû Tâlib Mahallesine taÅındı. Müslümanlar burada üç yıl (616-619 M.) abluka altında kaldılar.
b) Acıklı Günler
Müslümanlar abluka altında kaldıkları bu üç yıl içinde çok sıkıntı çektiler. Yeteri kadar erzâk temin edemedikleri için, açlıktan aÄaç yapraklarını yediler. Bazı küçük çocuklar, gıdasızlıktan öldü. Ebû Cehil gece-gündüz Ebû Tâlib Mahallesi'ne girip çıkanları kontrol ediyor, mahalleye gizlice yiyecek maddesi sokulmasına imkân vermiyordu. Hamza ve Ãmer gibi cesûr olanların dıÅında kimse çarÅıya çıkıp alıÅ-veriÅ yapamıyordu. Sa'd İbn Ebî Vakkas, bir defa bulduÄu bir deri parçasını ıslatmıÅ, ateÅte kavurarak yemiÅti. Kadınların ve çocukların açlıktan feryatları mahalle dıÅından duyuluyordu. Müslümanlar yıllık yiyecek ve diÄer ihtiyâçlarını ancak “eÅhür-i hurum” denilen kan dökülmesi yasak dört ayda (Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep) temin etmeÄe çalıÅıyorlardı. Peygamber Efendimiz de dâvet ve tebliÄ vazifesini, özellikle Mekke'ye dıÅarıdan gelenlere ancak bu aylarda yapabiliyordu. Müslümanlar üç yıl süren bu boykot esnâsında dayanılmaz sıkıntılara katlandılar. Fakat KureyÅ bundan da hiç bir netice alamadı.
c) Boykot AnlaÅması'nın Yırtılması
Müslümanların bu acıklı durumu müÅriklerden bazı insaflı kimseleri de rahatsız etmeÄe baÅladı. HiÅâm b. Amr, Züheyr b. Ebî Ãmeyye, Mut'im b. Adıy, Ebu'l-Bahterî, Zem'a b. Esved ve Adıy b. Kays bu kararı bozmak üzere anlaÅtılar.(92) KureyÅ'in toplu bulunduÄu bir anda Harem-i Åerîf'e gittiler. İçlerinden Züheyr:
-“Ey KureyÅ topluluÄu, Åu yaptıÄımız Åey, insanlıÄa yakıÅmaz. Biz her imkândan yararlanırken, bizim kabilemizin bir kolu olan HâÅimoÄullarının aç bırıkılması insâfla baÄdaÅmaz. Bu kararın bozulması gerekir… Yemin ederim ki bu zâlim ahidnâme yırtılmadıkça buradan ayrılmıyacaÄım.” diye söze baÅladı. Ebû Cehil, Züheyr'i susturmak istediyse de, diÄerleri de onu destekledikleri için muvaffak olamadı.(93)
Esâsen Kâbe' ye astıkları bu ahidnâmenin aÄaç kurtları tarafından yendiÄini Hz. Peygamber (s.a.s.) haber vermiÅti. Bir köÅede oturmakta olan Ebû Tâlib de:
-“Gidin, bakın. EÄer yeÄenimin sözü doÄru çıkmazsa ben her istediÄinize râzıyım. Ama doÄru ise sizin de bu zulme son vermeniz gerekir.” demiÅ, bu haber bütün Mekke'de yayılmıÅtı. Gerçekten, ahidnâmeyi yırtmak için ellerine aldıklarında, bütün yazıların kurtlar tarafından yenilmiÅ olduÄunu gördüler.(94) Müslümanlar Mekke Devri'nin 10'uncu yılında böylece bu korkunç boykottan kurtulmuÅ oldular.
|» “Peygamberimizin Hayatı” Sayfasına Dön! « |
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiÅtir…
MERABA BEN BU GÜN BUNLRI OKURKEN HAZRETİ HAMZANIN HİKAYESİNİ HATIRLADIM BEN MEĞER NE ÇOK ŞEY UNUTMUŞUM BEN DOĞDUMDAN BERİ MÜSLÜMANIM VE 18 19 YAŞIMDA KAPANI CAM BU GÜN BUNU OKUMA SEBEBİM ANNEM KONTÖR ALDI BANA EMANET ETTİ ASLINDA AİLEMDE HİÇ KİMSENİN BENİ SEVMEDİĞNİ BİLİOM AMA O KONTÜRE HİÇ BİŞEY YAPMADIM +:(+ AMA SONRA ANNEM GERİ İSTEDİ KONTORÜ BEN VERMEDEN TOKAMLA KAZIDIM BİRAZ SONRA ANNEM ELİYLE VURMAYA BAŞLADI BELA OKUDU SAYILAR GİTMİŞ DİE SONRA BENDE BUNU OKUDUM NEYSE HERKES ALLAHA EMANET OLSUN
MERABA BEN GENE FEYZA BEN HEM MÜSLÜMANIM HEMDE TÜRKÜM AMA ALLAH BİR OLDUĞU İÇİN ÖNCE MÜSLÜMAN SONRA TÜRKÜM
KIZIM SENIN YAZDIĞIN SEYLE BU KONUNUN HİÇBİR ALAKASI YOK FEYZANUR SANA YAZIYORUM HABERIN OLSUN BENDE TURK VE MUSLUMANIM ŞİMDİ SEN ANNEM BENI DOVDU DIYOSUN BIR DE BEN ÇOK ŞEY BILIYOMUŞUM AMA UNUTMUŞUM DIYOSUN SANA SORABILIRMIYIM SENIN YAZDIKLARINLA KONUNUN NE ALKASI VAR
bence fevzanur senin yazdıkların bu konuya alakası bile yok
aslında kızı sevmemelerinin sebebi ne ailede beni sevmiyolar yazmıs aslında benide pek sevmezler hep abimi severler o yuzden suan burda bunları yazıyorum nese arkadaslar bunu kim okursa okusun herkes bilsin ailede cocuğunu sevmiyen kimse yoktur daima severler sadece biz öle sanıyoruz aslında bizi cok seviyolar o sebeble bizde ailemizi çok sevelimmm… bu kadar yazıyorum daha sonra yazarım belki yine görüsürüz arkadaslar bende önce müslüman sonra Türküm
Ben müslümanım kim hırıstiyan olursa döverim neyse arkadaşlar bu ödev çok işime yaradı inşallah tam not alırım kim bana bir şey derse kendisidir kötü söz sahibine aittir
Bizler şanslı insanlarız ne mutlu ki bize müslüman olarak dünyaya geldik. İslamiyetin gelişmesine ve büyümesine hayatları pahasına emeği geçen ömürlerine o uğurda harcayan insanlara sonsuz minnet borçluyuz. Şükürler olsun Rabbimize bize böylesine güzel bir dini ve sevgili peygamberimizi gönderdiği için.
Valla ben gerçekten ama gerçekten peygamberimizi ve allahı içten seven biriyim. Peygamberimizin yüzünü görmemiş olsam bile onu en yakınımdakinden bile çok seviyorum. Ya bilmiyorum belki de abartıyorumdur ama ben öyle düşünmüyorum. Sonuçta o bir peygamber ve bizim peygamberimiz. Ya düşünsenize bir tane bu koskocaman kainat her şeyiyle ama her şeyiyle tek bir ansan için yaratılıyor. Ya ne kadar güzel ve gurur verici bir olay onun ümmeti olmamız. Neyse fazla uzatmayım. Allaha emanet olun.
Ben hüseyin 27 yaşındayım ve bu zamana kadar çok günah işledim, tövbe ettim bozdum. Ama biliyorum ki yüce rabbim affetmeyi seviyor ve tövbe etmemiz için güzel geceler yaratmış. Bu gece kadir gecesi dualar edip tövbe edeceğim. Başta HZ MUHAMMET sallallahu aleyhivesellem olmak üzere ve efendimizin eshabına şehitlerimize bütün inanan müslümanlara dua edip ALLAH’ımdan af peygamberimizden SAVllemden şefaat dileyeceğim. Bence siz de af dileyin. Bu gece çok güzel bir gece.
S.a nasılsınız bende bu web sitesinden yararlandım inş. bende tam not alırım ben hem müslümanım hem Türk’üm.
Onur sana yazıyorum kim hırıstiyan olursa döverim demişsin sanane herkez isedigi dini seçebilir sen karışamasınki böyle bir hakkında yok zaten.
bayıldım veağladım
Çok güzel anlatılmış.Çoook işime yaradı.
Kötü olsa bile böyle yorum yapmamalısınız ! site iyi fakat biraz uzun.
hz. ömer çok uzun yazılmış ellerim koptu
Herkese iyi günler bu konu çok işime yaradı
iyi gibi
güzelmiş ama daha açıklayıcı olsaydı daha güzel olurdu.
Teşekkür ederim yarın bu ödev çok işime yarayacak sağolun.
Teşekkür ederim yarın bu ödev çok işime yarayacak sağolun.
Çok uzundu ama işime yaradı.