Türkçü Nihal ATSIZ ile etiketlenmiş başlıklar

Afşın’a Ağıt (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Afşın’a Ağıt (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Ne ümitlerle gelip dünyaya En güzel ismi takındın: Afşın! Böyle erken bırakıp gitme neden? Kaç bahar, kaç yılı doldurdu yaşın? Kaldı senden bize bir gamlı seda… Bir vedadır o seda, sade veda…   15 yaşında uçmağa varan AFŞIN, NİHÂL ATSIZ’ın yeğeni, NEJDET SANÇAR’ın

Ağıt (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Ağıt (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Gönlümde yazdığım bu son ağıta Nazire yaparak coşan dalgalar! Hastası olup da geç vakit hekim Arayanlar gibi koşan dalgalar!   Sizin de elbette var ki bir sızınız, Bundan mı geliyor korkunç hızınız? Beni de beraber alır mısınız Kederle kabarıp şişen dalgalar? Sizinle paylaşsak bu

Aşkınla (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Aşkınla (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Aşkınla senin bunca gönül etmede nale… Uğrunda akan gözyaşımız oldu şelale. Onmaz kara sevdamızı kan söndürecektir… O füsunkar ve güzel gözleri her kalbi deşen Öyle bir nazlı kızın aşkına düştüm ben ki… Ey bir eşi bulunmaz fedakar,mert arkadaş! Kıskandırdın bizi sen,bak ölümün ne kadar

Ayrılık (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Ayrılık (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Sevdiğim, kemençede titretiyorken yayı, Bülbül sustu, unuttu o eski ağlamayı. Öyle sandım ki gökte kızıllık sardı ayı, Sevdiğim, kemençede inletiyorken yayı…   Ağaçların dalları saygılarla eğildi, İçimden çarpıntıyı, gözümden yaşı sildi, Böceklerin sesleri birdenbire kesildi, Sevdiğim, kemençede söyletiyorken yayı… Ayın on dördü gökte yavaşça

Ay Yüzlü Güzel Konçuy (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Ay Yüzlü Güzel Konçuy (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Mestim bugün aşkınla ay yüzlü güzel konçuy, Gönlümde esip çınla, ay yüzlü güzel konçuy.   Şevkinle serab ettin, aşkınla harab ettin, Payında türab ettin,ay yüzlü güzel konçuy. Sensiz yaşamak boştur, birlikte ölüm hoştur, Coştum, daha çok coştur, ay yüzlü konçuy.  

Bahtiyarlık (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Bahtiyarlık (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Bahtiyarlık ne zafer kısrağına binmektir; Ne yaşarken dünya uçmağına inmektir. Şekli olmaz, rengi yok, belirsizdir ve tektir. Bahtiyarlık: Ömründe bir kere sevinmektir.   Bir karanlık geceye akıyorken bu varlık Bulunur mu dünyada ebedi bahtiyarlık? Mükafatın, yapsan da en büyük bir yararlık Nihayet zafer adlı

Dosta Sesleniş (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Dosta Sesleniş (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Od düşmüş gönlüme. Söndür de derdine yan… Muhanne yolu kesmiş, Çöldeki merdine yan… Yarınlar kalleş dolu! Mert olan her düne yan…   |» H. Nihal ATSIZ Sayfasına Dön! « |

Davetiye (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Davetiye (Hüseyin Nihal ATSIZ) Ey benito musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Duce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar… Bizim için savaş düğündür; Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem

Dün Gece (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Dün Gece (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Dün gece ne kadar güzeldi alem, Göklerin şanlı mehtabı vardı. Sevdanın topraktan taştığı bu dem Günah-ı aşkın da sevabı vardı.   Dağlar birbirine yaslanıyordu, Kuşlar çiçeklere sesleniyordu, Tabiat gizlice süsleniyordu, Eşyada vuslatın serabı vardı. Gönlümü göklere açmak istedim, Dağları bağrımda koçmak istedim, Mehtabı

Eski Bir Sonbahar (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Eski Bir Sonbahar (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Sonbahardı… Seninle geçiyorduk o yoldan; Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu. Bize yaklaşıyordu. Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu. Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün; Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu… Havada bir serinlik… Tatlı bir hayal gibi… Toprak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi? O

Gel Buyruğu (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Gel Buyruğu (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Tanrının “gel” buyruğu tatlılıkla erince Ona doğru can kuşu nice uçmasın, nice? Ne yaşamak tasası, ne dünyanın yasası, Ne de bir kaygı kalır can yükünü derince.   Bu dirlik bir kılıçsa ölüm onun kınıdır; İkisini birlikte verirler bir verince. Ecel dedikleri şey erlerin

Geri Dönen Mektup (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Geri Dönen Mektup (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan,kendini gizler mi alevden? Sen istedin,ondan bu gönül zorla tutuştu..   Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Her

Kömen (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Kömen (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Analım Tunga Er efsanesini; Duyalım geçmişin erkek sesini. Bürüyüp Tanrıdağ’ın çevresini Yine Gök Türk olalım, El kuralım.   Ötüken-Yış durak olsun da bize Yürüsün ordular ordan denize. Çinli baş vermese, gelmezse dize Kağanın buyruğu vardır: Vuralım. Anlatılmaz, yüce bir erdem olan Bu akınlarda bulunmaz

Kader (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Kader (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Dünyada gerçi olmadı bir şeyde kârımız Ukbâda belki olsa gerek itibârımız. Ağyâr gül kopardı dikenden demet demet, Hâr oldu bağrımızda çiçek yüzlü yârımız. Yükseldi arşa neşvesi dünun, esâfilin; Toprakta gizli kaldı bizim âh ü zârımız. Baş eğmedik edâniye ikbâl ü câh için; Mâziye, ırka,

Korku (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Korku (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Bir lahza uzaktan seni görmem, Hasretle yanan bağrıma bir damla su oldu. Sensiz geçerek ruhu karartan koca bir yıl, Hissiz ve hayatsız bir ölüm uykusu oldu.   Ömrümdeki en korkulu endişe ve duygu, Sensiz yaşamak korkusu oldu.   |» H. Nihal ATSIZ Sayfasına Dön!

Karanlık (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Karanlık (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Son ışık söneli nice zamandır; Rüyalar! Yeniden önüme düşün! Yardan ayrı geçen uzun yıllarda Hülyası bulunmaz bir anlık düşün. Yayını kalbime Ayzıt asalı Başka bir eldenim, katı yasalı. Burda koskoca bir gönül masalı Kaybolur içinde bir damla yaşın.   Aşkı için verince bu kadar

Mutlak Seveceksin (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Mutlak Seveceksin (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş; Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş. Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş, Bir sır ki bu, ölsen bile asla açamazsın… Anlatması imkansız olan öyle bir an ki, Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki… Bak emrediyor:

Özleyiş (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Özleyiş (Hüseyin Nihal ATSIZ)   Özledim… Yanıklık canıma değdi… Özledim, yıllarca daha özlerim. Hasret türkü olsa, ben onu çalsam, Kırılıp giderdi nice sazlarım…   Yatın ümitlerim, uykuya yatın! Bitin hasretlerim, tükenip bitin! Ayrılık ateşi çetinmiş, çetin; Onunla dikleşir bütün düzlerim. Yanımda sanrım, bakarım düştür; Güldüm zannederken gözlerim yaştır. Umduğum

Selam (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Selam (Hüseyin Nihal ATSIZ)   İçim yine sevinçle dolup yanıyor; Sanki deniz olmuş, dalgalanıyor.   Uzak uzak ülkelerden döndüm seferden; Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden;   Zafer, ümit kaynağının bir çeşmesidir. Zafer bir çok gönüllerin birleşmesidir.   Gönülleri birleşenler ölse de bir gün Gök kubbede kalacaktır seslerinden ün. Gönülleri

Sarı Zeybek (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Sarı Zeybek (Hüseyin Nihal ATSIZ)   – 1 –   Şu dağların meşeleri karanlık, Etekleri olur çayır çimenlik Kızanlarla burda eder yarenlik, “Sarı Zeybek şu dağlara yaslanır, Yağmur yağar, pusatları ıslanır”.   Sarı Zeybek şu dağların eridir, Dağlar onun bütün yoğu varıdır. Kendi sarı, bindiği at dorudur; Attan inip

Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)