Bilgi Felsefesi Çözümlü Örnek Sorular

Bilgi Felsefesi Çözümlü Örnek Sorular

Örnek:

Descartes, mutlak anlamda kesin olan başlangıç doğrusuna ulaşabilmek için, doğru olduğu açık ve seçik bir biçimde bilinmeyen hiçbir şeyi doğru kabul etmemek gerektiğini düşünür. Kuşku duymayacağı açık ve seçik bilgiden hareket etmek ister. Bu nedenle he şeyden kuşku duymaya, yanlış ya da kuşkulu olması muhtemel olduğunu düşündüğü her şeyi reddetmeye karar verir. Ancak yinede kuşku duyamayacağı tek şey olduğunu söyler. Buda kuşku duyduğundan kuşku duymamasıdır.

Bu parçaya dayanarak Descartes’la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi ileri sürülebilir?

A) Açık seçik bilgiye ulaşabildiği
B) Kuşkuyu sonuna kadar götürdüğü
C) Akıl bilgisini diğerlerinden üstün gördüğü
D) Doğuştan fikirlerinin var olduğunu kabul ettiği
E) Süjeden bağımsız nesneler dünyasının varlığını kabul ettiği

Çözüm:

Parçada, Descartes’ın bilgi kuramından söz edilmiş, onun, kuşku aracılığıyla açık ve seçik bilgiye ulaştığı anlatılmıştır.
Yanıt A

Örnek:

Bizim varlık düzenimiz nesneleri kendine uydurur, her şeyi kendine göre değiştirir. Aslında dünyanın ne olduğunu bilemez oluruz, çünkü her şey bize duyularımızla bozulmuş, aslından ayrılmış olarak gelir. Pergel, gönye, cetvel bozuk oldu mu onlara göre yapılan bütün yapılar da ister istemez kusurlu, sakat olur. Duyularımız kesin olmadığı için onların ortaya koyduğu hiçbir şey de kesin değildir. Peki ama bu ayrılıklar karşısında doğruluk hükmünü kim verecek?

Bu parçada, “bilgi kuramı” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Bilginin doğruluk değerine
B) Duyu bilgisinin eleştirisine
C) Bilginin göreceli oluşuna
D) Bilginin kaynağına
E) Bilginin uygulanabilirliğine

Çözüm:

Parçada, bilginin kaynağı, olanak ve sınırları sorgulanmış; buna karşın, uygulama değerinden söz edilmemiştir.
Yanıt E

Örnek:

Kaf Dağı’nın ardında Zümrüdüanka kuşu var mı yok mu? Var dediğimizde de yok dediğimizde de fark etmiyorsa bunu bilmenin benim için önemi yoktur. Bununla birlikte, “Kaf Dağı var, onun ardında da Zümrüdüanka kuşu var.” diyorsam ve bu bilgiler benim işime yarıyorsa bunlar doğrudur.

Bunları söyleyen kişinin görüşü, bilgi kuramıyla ilgili aşağıdaki yaklaşımlardan hangisine uymaktadır?

A) Kuşkuculuk
B) Pragmatizm
C) Empirizm
D) Sezgicilik
E) Fenomenolojizm

Çözüm:

Bilginin değeriri, doğruluğunun ölçütünü, kişiye sağladığı fayda ile değerlendiren yaklaşım pragmatizm yani faydacılıktır.
Yanıt B

Örnek:

Birkaç yıl önceydi, bir duvara doğru yürüyordum. Baktım hırpani biri bana doğru geliyor. “Kim bu kılıksız, tuhaf adam?” dedim kendi kendime. Sonra bir de baktım, duvar meğer aynaymış; kendine bakıyormuşum. O adam birden ince, zarif, üzerinden anlayışlılık akan biri olup çıkıverdi.

Bu parçada anlatılan durum, aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?

A) Bilgilerimizin dış dünyayı ayna gibi yansıttığına
B) Algıların duruma bağlı değerlendirmeler olduğuna
C) Aklın bilgilerimizin tek kaynağı olduğuna
D) Nesnel bilginin evrensel bilgi olduğuna
E) Var olmanın algılanmakla eşdeğer olduğuna

Çözüm:

Örnekte görüldüğü üzere, kişinin algıları sürekli olarak, duruma göre değişmektedir.
Yanıt B

Örnek:

Arabamın motoru çalışmıyor. Tamirciye gösterip “Karbüratörde ne var?” diye sorduğumda, “Hiç,” diyor. Bunun bir önerme olduğunu kabul edersek, bu önerme doğru olabilir mi? Elbette doğru olabilir. Ama bir önerme doğruysa gerçekliğin de onun söylediği gibi olması gerekir.

Bu parçaya göre, doğru önermede bulunması gereken özellik aşağıdakilerden hangisidir?

A) İfadesinin kısa ve basit olması
B) Yanlış yoruma kapalı olması
C) Akla uygun olması
D) Gerçeğe uygun olması
E) Duruma göre değişebilmesi

Çözüm:

Klasik “doğru” tanımına göre, doğruluk, önermenin, işaret ettiği gerçeklik ile uygun olması durumudur.
Yanıt D

Örnek:

Timon,
“Nesneler gerçekte nasıldır?”
“Nesneler karşısındaki tutumumuz ne olmalıdır?”
sorularını sırasıyla
“Nesnelerin gerçek yapısı kavranamaz.”
“Nesneler karşısında yargıdan kaçınmalıyız.”
şeklinde cevaplamaktadır.

Timon’un bu cevapları onun felsefe tarihinde hangi görüşün temsilcisi olduğunun göstergesidir?

A) Materyalizm
B) Dogmatizm
C) Sezgicilik
D) fiüphecilik
E) Bencillik

Çözüm:

Felsefe tarihinde, bilginin olanaksızlığını ve bu yüzden dış dünya hakkında kesin yargılardan kaçınmak gerektiğini savunan görüş şüphecilik olarak adlandırılır.
Yanıt D

Örnek:

Gerçek sadece deneyimde vardır, hem de sadece herkesin kendi deneyiminde. Bu deneyimler, başkasına nakledildiği an öyküye dönüşür. Olaylardaki gerçeği, kesin gerçeği ispatlama olanağı yoktur. Olsa da bundan kaçınmak gerekir. Hayatın gerçekliğini tartışmayı filozoşara bırakmalıyız. Gerçek olan, benim şu an deniz kıyısında oturuyor olmam, ay ışığının yansımasını denizin sularında görmem. Gerçek olan benim.

Bu parçadan, aşağıdaki sonuçlardan hangisi çıkarılamaz?

A) Yaşantıların öznel olduğu
B) Gerçekliğin, yaşadıklarımızı fark etmemizle ilgili olduğu
C) Gerçeğe ancak yaşayarak ulaşılabileceği
D) Yaşanılanların başkasına aynen aktarılamayacağı
E) Gerçekliği filozoşarın dışında kimsenin anlayamayacağı

Çözüm:

Parçadan hareketle A, C, D ve E seçeneklerine ulaşılabilmektedir. Buna karşın, parçada, gerçekliği fark etmekle ilgili bir yargı bildirilmemiştir.
Yanıt B

Örnek:

En büyük bilgi, bilmediklerimizden başka bilgilerin de olduğunu bilmektir.

Bu cümlede savunulan görüş aşağıdakilerden hangisiyle paralellik gösterir?

A) İnsan, aklıyla her şeyi bilebilir
B) Bilgiler bizim bildiklerimizle sınırlı değildir
C) En doğru bilgi, işimize en çok yarayan bilgidir
D) Doğru bilgiye yalnızca sezgilerle ulaşılamaz
E) Güvenilir bilgiler kendi deneyimlerimizden edindiklerimizdir

Çözüm:

İnsanı gerçeğe götürecek en önemli tavır, kişinin kendi bildiklerinden de şüphe etmesi, başka doğruların da olabileceğini kabul etmesidir.
Yanıt B

Örnek:

Bu cümleyle savunulan görüş aşağıdakilerin hangisiyle paralellik gösterir?

A) İnsan, aklıyla her şeyi bilebilir.
B) Bilgiler bizim bildiklerimizle sınırlı değildir.
C) En doğru bilgi, işimize en çok yarayan bilgidir.
D) Doğru bilgiye yalnızca sezgilerle ulaşılamaz.
E) Güvenilir bilgiler kendi deneyimlerimizden edindiklerimizdir.

Çözüm:

Bilginin bizim bildiklerimizle sınırlı olmaması ve bizim bunun farkında olmamız, yaşamda edinilecek en önemli bilgidir.Çünkü kişi bu şekilde farklı bilgilere, farklı bakış açılarına açık olur, geniş bir dünya görüşüne sahip olur. Aksi halde, at gözlüğü takmış gibi hayatta tek bir doğrunun, tek bir gerçeğin peşinde sürüklenir durur. Parçada vurgulanan düşünce de bu yöndedir.
Yanıt B

Örnek:

Dünyanın ya da bilimin bana herhangi bir felsefi sorun sunacağını sanmıyorum. Bana felsefi sorular sunan, diğer filozoşarın dünya ya da bilim hakkındaki yorumlarıdır. Genelde iki tür sorunla ilgileniyorum: birincisi filozofun ne dediğini tam ve doğru olarak kavramak, ikinciside söylediklerinin doğruluğuyla ilgili doyurucu dayanak olup olmadığını bulmak.

Bu parçada sözü edilen iki sorun, sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

A) Anlama – Temellendirme
B) Doğrulama – Yanlışlama
C) Açıklama – Anlama
D) Yorumlama – Tanıma
E) Öndeyide bulunma – Açıklama

Çözüm:

Parçada bahsedilen iki sorun; filozofun ne dediğini tam ve doğru kavramak yani anlamak, söylenilenin doğruluğuyla ilgili doyurucu dayanak bulmak ise temellendirmeye karşılık gelmektedir.
Yanıt A

bahar yayınevi uyarı

Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)