Divan Edebiyatında Rubai

Divân Edebiyatında Rubâî:

İranlılara ait bir nazım şeklidir. Rudegî isimli bir şair ile bu şeklin ortaya çıktığı düşünülmektedir. Araplar rubâî yerine Farsça dü-beyit (iki beyit) Farslar ise Arapça rubâî kavramını kullanırlar. Felsefî ve tasavvufî konular ele alınırken bu nazım şekli tercih edilmiştir. Yoğun fikir örgüsüne sahiptir. Bunun için keskin bir zekâya ihtiyaç vardır. Şairlerin insanı zekâsıyla şaşırtması gerekir. İlk üç mısra fikrin hazırlayıcısıdır. Söylenmek istenen fikir dördüncü mısrada çarpıcı bir şekilde söylenir. En güzel örneklerini Ömer Hayyam vermiştir. Eski Türk şiirine uygun olmasından dolayı bizde ç rağbet görmüştür. Türk edebiyatına Mevlânâ ile girmiştir.

Rubâîlerde her mısranın aynı vezinle yazılması zorunlu değildir. Her mısra farklı bir vezinle yazılabildiği gibi, iki mısra aynı diğer iki mısra farklı bir vezinle kaleme alınabilir. Kıt'a, nazm ve tuyugdaki gibi mahlas kullanılmaz. Fakat bazı şairler mahlas kullanmıştır (Haletî, İbrahim Hakkı)

Kafiyelenişi ‘aaxa' şeklindedir. Bazen xaxa, aaaa şeklinde de kafiyelendiği olmaktadır. Bütün mısraları birbiriyle kafiyeli olan(aaaa) rubâîlere rubâî-yi musarra veya terane adı verilir. Terane zaman içinde bestelenmek için yazılmış rubâîlerin de adı olmuştur. Terane tarzı rubâîleri en fazla söyleyen şair Erzurumlu İbrahim Hakkı'dır. Rubâîler hezeç bahrinin özel rubâî kalıplarıyla yazılırlar. Rubâîyi tuyug ve nazmdan ayıran belli başlı hususiyetlerden biri de budur.

16. yüzyılda Fuzûlî ve Kara Fazlî güzel örneklerini vermişlerdir. Kara Fazlî Türk edebiyatının en çok rubâî yazan şairi olmuştur. 17. yüzyılda Azmizâde Haletî büyük bir örnek teşkil etmiştir. Rubâîlerinin hem sayı hem değer bakımından özel bir yeri vardır. 18. yüzyılda ise Erzurumlu İbrahim Hakkı rubâî söylemiştir. 20. yüzyılda , Arif Nihat Asya ve Nazım Hikmet rubâî yazmıştır.

Son büyük rubâî şairi ise Erzurum'da öğretim üyesi olan Tacettin 'tir.

Edebiyatımızda sadece rubâî söylemekte kullanılan aruz kalıbı bulunmaktadır. Bunlardan mef'ûlü ile başlayanlar ‘ahreb', mef'ûlün ile başlayanlar ‘ahrem' adını alırlar. En fazla ahreb kalıpları kullanılmıştır.

Hakkî nice bin safa ki etdün düşdür

Her ne ki görüb diyüb işitdün düşdür

Etrâfa segirdüb başa gitdün düşdür         Terane

Bu kim oturub râhata yetdün düşdür

İbrahim Hakkı

Ahvâl-i cihânı her zaman söyleşelim

Amma gam-ı aşkımız nihân söyleşelim

Ey vâkıf-ı râz-ı aşk olan ârif-i cân

Ney gibi seninle bî-zebân söyleşelim

Azmizâde Haletî

Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)