Azeri ile etiketlenmiş başlıklar

Bakü Notları: Azerbaycan Dili ve Edebiyatı (Bahadır Akın)

Bakü Notları: Azerbaycan Dili ve Edebiyatı (Bahadır Akın)   Türkiye’de yaşayanlar için Azerbaycan’ın, Azerbaycan için de Türkiye’nin ayrı bir önemi vardır. Azerbaycan devletinin nüfusu 8 milyon civarında ancak İran’ın kuzey ve Batı kısmında (güney Azerbaycan) yaşayan ve hala Türkçe konuşan 30 milyonun üzerinde Azeri Türkü de dikkate alındığında 40

Azerbaycan Türkleri’nin Edebiyatı – (1. Bölüm)

Azerbaycan Türkleri’nin Edebiyatı (Genel Özellikleri) (1. Bölüm) Türk edebiyatlarının zengin bir kolunu oluşturan Azerbaycan Edebiyatı, genel Türk edebi özelliklerinin yanı sıra kendine özgü hususiyetler kazanmış, bütün Doğu edebiyatlarını etkileyen sanatçılar yetiştirmiş, çok eski bir tarihe sahip bir edebiyat olarak karşımıza çıkmaktadır.   Türk edebiyatlarının zengin bir kolunu oluşturan Azerbaycan

Azerbaycan Türkleri’nin Edebiyatı – (2. Bölüm)

Azerbaycan Türkleri’nin Edebiyatı (Genel Özellikleri) (2. Bölüm) 14. yy sonuna doğru Azerbaycan Türkçe’sini Farsça ile rekabet edebilen bir şiir dili seviyesine yükselten,bu şiire Felsefî derinlik,mücadele ruhu getiren şair İmadeddin Nesimî’dir (1369-1417) . Şemaha’da doğduğu kuvvetle muhtemel olan şair, mükemmel bir eğitim almış,Türkçe,Farsça ve Arapça olmak üzere üç dilde şiirler

Azerbaycan Türkleri’nin Edebiyatı – (3. Bölüm)

Azerbaycan Türkleri’nin Edebiyatı (Genel Özellikleri) (3. Bölüm) Fuzulî sanatının zirvesi sayılan “Leyla ve Mecnun” mesnevisinde işte bu gerçek ve ilahî aşkın sentezini görmekteyiz. Şair bu eseri ile insan sevgisinin muhteşem bir abidesini meydana getirmiştir. Fuzulî’nin eserlerinde aşk, tasavvuf konuları dışında, sosyal eleştiriye de yer verilmiştir. Toplumdaki olumsuzlukları, zulüm ve

Azerbaycan Türkleri’nin Edebiyatı – (4. Bölüm)

Azerbaycan Türkleri’nin Edebiyatı (Genel Özellikleri) (4. Bölüm) Bir süre Gürcistan hükümdarı II. İrakli’nin ve Gülüstan hanının sarayında yaşayan Vidadî hayatının büyük kısmını doğduğu Şemkir’de katiplik ve müderrislik yaparak geçirmiştir. Zor şartlarda geçen hayatı şiirlerine de yansımış, karamsar bir şair olarak tanınmıştır. II. İrakli’nin oğlunun ölümüne yazdığı “Mersiye”, Şeki hanı

Azerbaycan Tarihi’nden…

Azerbaycan Tarihi’nden… (Rus ve Fars Egemenliği Altında Kuzey ve Güney Azerbaycan’da Kültürel Kimlik Arayışları)   Rus-İran savaşlarını izleyen, Gülistan(1813) ve Türkmençay (1829) Barış Antlaşmaları sonucu ikiye bölünmüş Azerbaycan, bugüne kadar değişik rejimler altında sömürge olarak varlığını sürdürmüştür. Kuzey Azerbaycan önce Çarlık Rusya’sı boyunduruğunda Kafkas Azerbaycan’ı, sonra Sovyet Rusyası yönetimi

Almas Yıldırım

Almas Yıldırım (Görüntülemek istediğiniz başlığa dokunun.) Yaşamı Şiirleri     |» “Azerbaycan Edebiyatı” Sayfasına Dön! « |    Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…

Almas Yıldırım – (Şiirleri)

Almas Yıldırım (Şiirleri)   » Arşimet ve Ben » Ben » O Benimdir Ezelden » Birleşen İki Nehir » Gelmedi » O Güzele » Ömrüm Harap Oldu Hey! » Niçin Şair Oldum? » A Dağlar » Dağlara Veda » Boğulmayan Bir Ses » Türküm » Kafkas » Tamara »

Almas Yıldırım – (Yaşamı)

Almas Yıldırım (Yaşamı) Elmas Yıldırım, 25 Mart 1907’de Azerbaycan’ın Gala köyünde doğdu. Babası Abdülmuhammet, anası Nisa Hanımdır. Yıldırım’dan sonra ailenin, Sona, Ziba, Abdülali, Mehmetali ve Haydar adlı 5 çocuğu daha dünyaya gelir. Yıldırım’ın göbek adı Abdülhasan’dır. Ancak, çocukluk yıllarında herkes onu, dedesinin adı dolayısıyla Almas veya Almaszade olarak tanırdı.

Arşimet ve Ben – (Almas Yıldırım)

Arşimet ve Ben (Almas Yıldırım)   Arşimet der: Gözlerim boşlukta Bir nokta, bir istinatgâh görürse Bir demirle çevirirdim dünyayı.   Ben diyorum: Bu gençlikte, bu yaşlıkta, Od kemiren gençlik bana verilse, Bir vuruşta devirirdim dünyayı…   |» “Almas Yıldırım” Sayfasına Dön! « |

Ben – (Almas Yıldırım)

Ben (Almas Yıldırım)   Dokunma, dokunma, dertlidir başım; Bırak, öz yârama derman edem ben! Uzakta kaldıkça toprağım, taşım, Cennet olsa bu dünyayı nedem ben?!   Benim imanım bir, aşkım, özüm bir; Bir çeşmeden aktım, kaynar gözüm bir; Türk oğlu Türküm ben, merdim, sözüm bir, Yol ver, yol ver, öz

O Benimdir Ezelden – (Almas Yıldırım)

O Benimdir Ezelden (Almas Yıldırım)   Esme ey sabah yeli, böyle muhalif esme; Tellerini bozduğun o sevdalı yâr benim; Söz verdim gideceğim, gel de yolumu kesme; O gök deniz, yeşil dağ, o güllü diyâr benim..   Gönlüm alev saçarken volkan gibi derinden Ne korkum bir yolsuzun, imansızın birinden; Bir

Birleşen İki Nehir – (Almas Yıldırım)

Birleşen İki Nehir (Almas Yıldırım)   Tarih boyu aktığı yerden alıp hızını, Koşmuş deli Kuzgun’a Kür çağlaya-çağlaya Görünce baş ucunda Dertli Türkmen kızını, Aras da derde gelmiş yas bağlaya-bağlaya…   Kucaklaşmış o yerde birleşmiş iki bacı: Biri aşkım, varlığım, biri başımın tacı…   Birinde Kafkas kızı yıkamış gür saçını,

Gelmedi – (Almas Yıldırım)

Gelmedi (Almas Yıldırım)   Durnam uçtu gitti uzak ellere, Gitti, bilmem nerde kaldı, gelmedi? Çok yalvardım aşıp taşan sellere, Uca dağlar duman aldı, gelmedi…   Durnam uçtu, benim boynum büküldü, Hazan geldi, gök yapraklar döküldü, Lale soldu, yazın bağrı söküldü, Bülbül öldü, gül sarardı, gelmedi…   |» “Almas Yıldırım”

O Güzele – (Almas Yıldırım)

O Güzele (Almas Yıldırım)   Hatırlar mısın ki, orda bir zaman Seninle dileğe erdim, güzelim!… Sen, benden yâdigâr bir şey istedin, Koparıp kalbimi verdim, güzelim!…   Beni kabre kadar götürsün, diye, Zehir mi katmıştın sunduğun meye? Ben lânet okudum sensiz her şeye, Ben her şeyde seni gördüm, güzelim!.. Muğan

Ömrüm Harap Oldu Hey! – (Almas Yıldırım)

Ömrüm Harap Oldu Hey! (Almas Yıldırım)   Kim dedi sana ki çıkıp yoluma, Genç yaşımda gönderesen ölüme, Adını kim kazdı bilmem gönlüme, Gel ki, sensiz ömrüm harap oldu hey!   Sen gittin, ardınca boynum büküldü, Aktı, aktı göz yaşların döküldü, Eşler, dostlar, birer birer çekildi, Hemdemim bir kadeh şarap

Niçin Şair Oldum? – (Almas Yıldırım)

Niçin Şair Oldum? (Almas Yıldırım)   Ben artık ne yazam yurduma dair, Düşman zehir saçar, dostlar gizlenir, Bilmem ki yurdunu seven bir şair, Ne için bir cani gibi izlenir?   Gizli yol kesmedim, kaçak olmadım, Sakit bir hayatı bozmadım ben ki, Yurt için kanlı bir çiçek olmadım, Hiç bir

A Dağlar – (Almas Yıldırım)

A Dağlar (Almas Yıldırım)   Öperken alnından füsunlu bir yaz, Akıyor dönüşden seller, a dağlar!… Yeşil, zümrüt gözlü yamaçlarında Açılır laleler, güller a dağlar!…   Tarihte namının tükenmez şanı Kervanlar koynunun güzel mercanı Sinende keserler eller kurbanı Geçirirken ağır iller, a dağlar!..   Toprağın cevahir taşların elmas; Çamlıklar giyinmiş

Dağlara Veda – (Almas Yıldırım)

Dağlara Veda (Almas Yıldırım)   Dağıstan’a sürülürken Ezelden can diyerek bu sevdalı ülkeye, Her gadasın aldığım sana ayan, a dağlar.. Okşarken her derdini, söz verdim: ölüm diye, Onunçündür çektiğim dert bî-pâyan, a dağlar…   Doğma yurdu terkedip atıldım diyâr diyâr, Görmedim genç ömrümde yaşanacak bir bahar, Döndü hep düşman

Boğulmayan Bir Ses – (Almas Yıldırım)

Boğulmayan Bir Ses (Almas Yıldırım)   Dağıstandan anneme mektup Diyorlar bana ki gene her akşam, o titrek ellerin raz ü niyazda. Bilirim yolumu beklediğini, Ben gelebilmedim sana bu yaz da..   Diyorlar her sabah alnın mühürde, Gene yalvarırsın Resulallaha… Bir şey ummayıp bu dinsiz dehirde, Umut bağlamışsın büyük Allaha..

Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)