İSLAMİYETİN KABULÜNDEN ÖNCEKİ TÜRK EDEBİYATI
Türk edebiyatı uzun bir geçmişe sahiptir. Edebiyat tarihi, dönemlere ayrılırken keskin kültür değişimleri göz önüne alınmıştır. Bu sebeple İslamiyet öncesi Türk edebiyatı sözlü ve yazılı olmak üzere ikiye ayrılır.
A. Sözlü Edebiyat
Sözlü edebiyat, tarihin bilinmeyen zamanlarında başlamış ve günümüze kadar ulaşmıştır.Bu döneme “destan devri” de denir.Bu edebiyat döneminin en önemli türü şiirdir.Şiir, yüzyıllar boyunca sazla birlikte söylenmiş,edebi anlatımların
kuşaktan kuşağa ulaşmasını sağlamıştır.Dolayısıyla sözlü edebiyat geleneğinin en önemli öğesidir. Bu gelenek, yazılı edebiyatın yanında İslamiyetten sonra da devam ederek âşık edebiyatı geleneğini oluşturmuştur.İlk dönem şairleri, şiir söylemelerinin yanı sıra hastalıkları tedavi etmek,gelecekten haber vermek, yuğ törenlerini idare etmek gibi görevlere sahipti.Şiirler genellikle sığır, şölen, toy,yuğ adı verilen törenlerde halk tarafından hep bir ağızdan söylenirdi. Şiirlerin konusu, törenin içeriğine uygun olarak düzenlenir. Törenlerde şiirler ozan, baksı, şaman, kam adı verilen sanatçılar tarafından kopuz eşliğinde söylenir.Eski Türk şiirinde ölçü, Tükçenin yapısına en uygun olan “hece ölçüsü“, uyak da yarım uyaktır. Cinaslardan ve aliterasyonlardan da ahenk unsuru olarak yararlanılmıştır. Eski Türk şiirinin nazım şekli dörtlüklerden oluşmuştur. Ruh ve biçim bakımından yerli bir edebiyattır.Bu edebiyat, halkın ortak malıdır; yani edebi ürünlerin kim tarafından oluşturulduğu belli değildir.Bu dönemin ürünleri; koşuk, sav, sagu ve destandır.Koşuk = Aşk, doğa ve yiğitlik temaları üzerine söylenmiş lirik şiirlerdir. Bu şiirler “sıgır ve şölen” denen törenlerde okunurdu. Dörtlüklerden oluşup, hece ölçüsüyle kopuz eşliğinde söylenirdi.Sav = Bir düşünceyi ve nasihatı içeren özlü sözlerdir. Bugünkü atasözlerinin karşılığıdır. Sagu = Önemli veya halk tarafından sevilen bir kişinin ölümünden duyulan acıyı,onun yaptığı kahramanlık ve iyilikleri dile getiren şiirlerdir.Yuğ adı verilen cenaze törenlerinde okunurdu. En önemli örneklerinden biri Alp ErTunga Sagusu’dur. (Nazım biçimleri konusunda bu biçimler ayrıntılı olarak işlenmiştir.)
Destan (Epope)
Konusunu tarihten alan, milletlerin din, erdem ve milli kahramanlık mecaralarını anlatan uzun manzum öykülerdir.Türk tarihi, destanın oluşumu için gerekli olan destan kahramanları ve kahramanlık olayları bakımından oldukça zengindir. Bu zenginliğin yansıması olarak pek çok destan meydana getirilmiştir. Ancak İslamiyet öncesi dönemde oluşan bu destanlar orijinal şekliyle bir bütün olarak günümüze kadar ulaşamamıştır. Bunlara başka milletlerin kaynaklarında özet halinde de rastlamaktayız. Bu eserlerin söylenildikleri dönem ile yazıya geçirildiği dönem arasında yüzyıllar süren zaman aralıkları vardır. Bu sebeple destanlar, söylenildikleri dönemin dil özelliklerini aynen koruyamamıştır. Türk destanlarında geçen olaylarla, tarihi olaylar paralel bir özellik taşır. Destanlardaki olağanüstülükleri çıkardığımız zaman tarihimize kaynak teşkil edebilecek bilgilere ulaşırız.
Genel Özellikleri
*Kahramanları olağanüstü güçlere sahiptir.
*Manzum olarak söylenir.
*Ulusların kültürel özelliklerini yansıtır.
*Yer ve zaman belirsizdir.
*Masal motişeri taşır.
Doğal ve yapma olmak üzere ikiye ayrılır:
a. Doğal Destanlar: Kuşaktan kuşağa aktarılan, toplumun kültürüyle biçimlenen ve sonradan bir ozan tarafından yazıya geçirilen “anonim” şiirlerdir.
b. Yapta Destanlar: Toplumun yakın dönemine tanıklık eden bir olayın, bir ozan tarafından destan özelliklerine bağlı kalınarak yazılışıdır.
İslamiyet Öncesi Türk Destanları
1. Yaratılış Destanı
19. yüzyılda Radloff tarafından Altay Türklerinden derlenmiştir.Destan, Türklerin yaratılış hakkındaki en eski inançlarını yansıtmaktadır.
2. Saka Destanları
a. Alp Er Tunga Destanı
Alp Er Tunga, M.Ö 7. yüzyılda yaşamış, bütün Orta Asya’yı Kafkasya’yı Anadolu’yu, Suriye’yi, Mısır’ı fethetmiş büyük Saka hükümdarıdır. Destanda Alp Er Tunga’nın Türk–İran savaşlarında sergilediği kahramanlıklar anlatılır.
b. fiu Destanı
M.Ö 327–330 yılları arasında Türklerin fiu adlı hükümdarıyla, Makodonyalı İskender’in çarpışmaları ve Türklerin doğuya çekilmeleri anlatılır. Söylenceye göre fiu’nun ordusu, İskender’in askerlerini yer yer yenilgiye uğratmıştır. İskender çekildikten sonra fiu, Balasagun’a gelerek orada kendi adıyla anılan bir kent kurmuştur.
3. Hun – Oğuz Destanları
a. Oğuz Kağan Destanı
M.Ö. 209-174 yılları arasında yaşamış büyük Türk Hükümdarı Mete’nin hayatını anlatmaktadır.
b. Attilâ Destanı
V. yüzyılda Avrupa topraklarında devlet kuran Batı Hun İmparatoru Attila’nın hayatı anlatılır.
4. Kök Türk (Göktürk) Destanları
Birbirini tamamlayan iki parçadan oluşur:
a. Bozkurt Destanı
Göktürklerin “Asena” adlı bir dişi kurttan türedikleri anlatılır.Söylenceye göre Türkler, düşman ordusunun saldırısına uğramış,ve yok olmuştur.Sadece yaralı bir genç kalmıştır.Tanrı, bu yaralı genci kurtarmak için “Bozkurt” göndermiştir. Bozkurt, bu yaralı genci iyileştirmiş, onunla yakınlık kurmuş ve bu yakınlıktan birçok çocuk doğurmuştur.
b. Ergenekon Destanı
Göktürklerin bir yenilgi sırasında Ergenekon adlı bir yere sığınmaları, burada çoğaldıktan sonra demir dağı eriterek Ergenekon’dan çıkmaları ve düşmanlarını yenmeleri anlatılır.
5. Uygur Destanları
a. Türeyiş Destanı
Eski Hun hükümdarlarından birinin ancak bir “tanrı” ile evlenecek kadar güzel iki kızı olduğu ve Dokuz Oğuzların nasıl çoğaldıkları anlatılır.
b. Göç Destanı
Kutlu bir kayanın Çinlilere verilmesiyle tılsım bozulur, felaketler başlar. Uygurların Ötüken bölgesinden güneybatı
ya doğru tarım havzasına göç etmeleri anlatılır.
UYARI:
Kırgızlara ait “Manas Destanı” da vardır. Radlof, Kırgız Türklerinin ağzından bu destanı derlemiştir. İslamiyetin
kabulünden sonraki olayları da kapsamaktadır. Manas destanı bugün de resmi ve özel toplantılarda söylenmektedir.
Dünyanın en uzun destanı kabul edilir.
Türk Edebiyatında Yapma Destanlar
Ceyhun Atuf Kansu: Sakarya Meydan Savaşı
Nazım Hikmet : Kuvay-ı Milliye
Kayıkçı Kul Mustafa : Genç Osman Destanı
Fazıl Hûsnû Dağlarca : Üç Şehitler Destanı,Çakırın Destanı İstanbul – Fetih Destanı İstiklâl Savaşı
UYARI:
İslamiyet etkisinde oluşturulan destanlarımız da vardır: Battal Gazi Destanı, Köroğlu Destanı Danişmend Gazi Destanı, Timur Destanı Satuk Buğra Han Destanı…